Sıkça Sorulan Sorular
- Ana Sayfa
- Sıkça Sorulan Sorular
Türk Hukuk Sistemi davanın taraflarının avukat ile temsil edilmesi şeklinde bir zorunluluk öngörmemektedir. Ancak unutulmamalıdır ki her iş alanında; o işin eğitimini almış ve uzmanlığı bulunan kimselere başvurmak olası hak kayıplarının önüne geçilebilmesi için önem arz etmektedir. Dolayısıyla şahsınıza karşı suç işlendiğinden bahisle yapacağınız şikayetlerde, miras hukukundan doğabilecek davalarda, icra takiplerinizde ve sair tüm hukuki uyuşmazlıklarınızda bir avukattan destek almanız gereklidir. Zira kanunlar, Yargıtay içtihatları ve diğer mevzuata mesleğinin gereği olarak hakim olan avukatlar sizi zaman, masraf ve emek kayıplarından koruyacaktır.
Öte yandan suç isnadı altında olan kimse; avukat tutma, avukatını çağırma, hatta avukat tutacak maddi güce sahip olmadığı takdirde kendisine avukat atanmasını talep etme hakkına sahiptir. Nitekim bahsi geçen bu hakkın soruşturma aşamasında şüpheli şahsa hatırlatılmak zorunda olduğunun da altını çizmek isteriz.
Tüketici sıfatıyla almış olduğunuz bir mal yahut hizmetle alakalı şikayetlerinizi E-Devlet'te yer alan "Tüketici Hakem Heyetlerine Başvuru İşlemi" kısmından elektronik olarak yahut doğrudan posta yoluyla gerçekleştirebilirsiniz. Yine tüketici hakem heyetine başvuru işlemi de bir avukatın hukuki desteğinden faydalanılarak yapıldığı takdirde olası hak kayıplarının önüne geçecektir.
Öte yandan şikayetinizle alakalı fatura, garanti belgesi, fiş ve sair belgeleri de başvurunuza eklemeniz hem hızlı bir şekilde hem de hukuka ve maddi gerçeğe uygun karar verilmesini sağlayacaktır.
Dava açılmadan evvel uyuşmazlığın konusu ve buna bağlı olarak uyuşmazlığa bakmaya görevli ve yetkili mahkemenin belirlenmesi gerekmektedir. Dolayısıyla bu noktada muhakkak bir avukatın desteğine başvurulması sizi zaman, emek zayiatından ve olası maddi kayıplardan koruyacaktır.
Bu aşamadan sonra ise adliyelerde bulunan ön bürolara, mahkemeye hitaben yazılmış dava dilekçesiyle başvurarak davanızı açabilirsiniz. Bunun yanında belirli koşulların sağlanmış olması halinde elektronik ortamda da dava açabilirsiniz. Fakat tüm bu zahmetten kurtulmak istiyorsanız avukatınız sizin adınıza, vekaleten tüm bu işlemleri gerçekleştirebilecektir.
Dava açılırken her şeyden evvel dava harcı adı altında bir ödeme yapılmalıdır. Alınacak harç miktarı dava türüne göre farklılık göstermekte olup kimi davalar için nispi kimi davalar için ise maktu harç ücreti belirlenmektedir. Öte yandan tebligat giderleri, tanık, bilirkişi ve keşif ücretlerini içerisine alan bir masraf kalemi daha vardır ki buna da gider avansı denmektedir. Gider avansı da dava harcıyla birlikte dava şartı olarak düzenlenmekte; buna bağlı olarak bu miktarların yatırılmaması halinde dava açılamamaktadır.
Yargı Harçları Tarifesi her yıl yenilenmekte ve Resmi Gazetede yayınlanmaktadır. 2024 yılı için güncel verilere buradan ulaşabilirsiniz.
Öte yandan bahsi geçen bedeller başlangıçta davacı taraftan alınmakta olup dosyanın akıbeti ve yargılamanın neticesine göre hangi tarafa yükletileceği belirlenmektedir.
Ülkemizde yer alan mahkemelerin iş yükü fazla olduğundan maalesef davalar oldukça uzun sürmekte, adalet geç gelmektedir. Bu doğrultuda Anayasamızın "Hak Arama Hürriyeti" başlıklı 36. maddesi göz önüne alınarak, yargıda hedef süre uygulaması dahi yürürlüğe girmiş; fakat maalesef bu uygulamanın pratikte somut bir faydasının olmamıştır.
Verilerle açıklamak gerekirse; Türkiye'de 2023 yılında, Asliye Ceza Mahkemesinde bir davanın ortalama görülme süresi 263 gün, Ağır Ceza Mahkemesinde 298 gün, Asliye Hukuk Mahkemesinde 387 gün, Aile Mahkemesinde 209 gün, İş Mahkemesinde ise 549 gün olarak kayıtlara geçmiştir.
Nitekim "Adalet İstatistikleri" adlı çalışmaya ve detaylı verilere buradan erişebilirsiniz.
Öncelikle belirtmek gerekir ki avukatlık; kurum avukatlığı, serbest avukatlık ve çalışan ya da uygulamadaki adıyla bağlı avukatlık olmak üzere üçe ayrılabilir. Kurum avukatı devlet memuru statüsünde olup görevli bulunduğu kurumun iş ve işlemlerini yürütmektedir. Serbest avukatlar kendi nam ve hesabına çalışan, özel büroları olan avukatları ifade etmektedir. Bağlı/çalışan avukatlar ise başka bir avukatın yanında sigortalı ve maaşlı olarak çalışmakta olan gruptur.
Esas soruya gelecek olursak barolar kamu kurumunu niteliğindeki meslek kuruluşlarıdır. Nitekim her avukatın faaliyetini sürdürebilmesi için bir baroya kaydolması zaruridir. Diğer bir deyişle halk arasında zannedildiği üzere baroya üye olmak bir imtiyaz yahut meslektaşlar arasındaki farklılık değil, bir zorunluluktur.
Serbest çalışan avukatlar memuriyet kapsamında olmadıklarından devletten herhangi bir ücret almazlar. Öte yandan davanın kazanılması ve akabinde kesinleşmesi halinde Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde belirlenen meblağ davanın karşı tarafınca avukata ödenmektedir. Önemle belirtmek gerekir ki Yargıtay içtihatları uyarınca davanın kazanılması halinde gündeme gelen işbu ücret halk arasında bilinenin aksine davacının değil avukatın hakkıdır.
Kurum avukatı olarak çalışan ve devlet memuru statüsünde olan avukatlar yalnızca kurumlarını ilgilendiren davaları yürütmektedirler. Öte yandan kendi ad ve hesabına çalışan serbest avukatlar ise istediği davaya bakabilmektedir. Ancak uygulamada hukukun pek çok dalı olduğundan ve avukatlar spesifik olarak belirli alanlarda uzmanlaştığından, avukatlar uzmanlık alanları dışındaki dosyalara bakmamayı tercih edebilirler. Buna karşın Aksaray ilinin küçük olması ve sınırlı müvekkil sayısı gibi sebeplerle yalnızca belirli alanlardaki dosyalara bakan ve başka davalarla ilgilenmeyen avukat sayısı hayli azdır.
Avukat her işi almak zorunda olmadığı gibi belirli durumlarda haklı sebeple almış olduğu davadan istifa edip dosyayı bırakma hakkına da sahiptir.
Avukatlık ücretleri, her yıl baroların çatı kuruluşu olan Türkiye Barolar Birliği ve Adalet Bakanlığı arasındaki mutabakata bağlı olarak belirlenmekte ve resmi gazetede yayınlanmaktadır. Ancak belirlenen bu tutarlar asgari miktarlar olup avukatların dosyaları alması gereken en az ücreti göstermektedir. Dolayısıyla AAÜT (Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi) uyarınca belirlenen miktarların üzerinde dosya almak avukatların inisiyatifinde olup; ücretler her davaya ve dosyanın durumuna göre değişiklik göstermektedir. Detaylı bilgi için Aksaray Avukatı Taha Görkem Uçungan ile iletişime geçebilirsiniz.
Uygulamada aksi düzenlenmedikçe avukat müvekkilinin davası sonuçlanıp kesinleşinceye kadar davayı yürütmektedir. Fakat soruşturma yahut kovuşturma evresinin, örneğin yalnızca ifadeye katılmak gibi, belirli bir evresinde hukuki destek alınacağı ve avukatın görev alacağı yönünde anlaşılabilmesi de mümkündür.