Boşanma Sebepleri

“Boşanma sebeplerinin neler olduğunu ve haklarınızı nasıl koruyacağınızı biliyor musunuz? Doğru bir rehberlik, bu zorlu süreci daha kolay atlatmanıza yardımcı olabilir.”

1. Türk Medeni Kanununa Göre Boşanma Sebepleri Nelerdir?

Türk Medeni Kanunu, evlilik birliğinin sona ermesine neden olabilecek boşanma sebeplerini genel ve özel sebepler olarak ikiye ayırır. Kanunda düzenlenen boşanma sebepleri, tarafların boşanma talebinde bulunurken hangi gerekçelere dayanmaları gerektiğini belirtir. Boşanma sebepleri, davacının dava açmasına temel teşkil eder ve mahkeme, bu sebepler doğrultusunda tarafların evliliğin devamının mümkün olup olmadığını değerlendirir. Özel boşanma sebepleri, kanunda belirli durumlar için tanımlanmış olup, kanıtlanmaları halinde boşanma kararı verilmesini zorunlu hale getirir. Genel boşanma sebepleri ise evlilik birliğinin temelinden sarsılması gibi daha genel çerçevede değerlendirilir ve mahkemenin takdirine bağlı olarak sonuçlandırılır. Mahkemeler, boşanma davalarında kusur durumunu ve tarafların beyanlarını göz önünde bulundurarak, boşanma kararı verirken bu sebepleri dikkate alır.

2. Özel Boşanma Sebepleri

Türk Medeni Kanunu’nda özel boşanma sebepleri, tarafların belirli bir olay veya durum sonucunda boşanma talebinde bulunmalarını kapsar. Bu sebepler kanunda açıkça tanımlanmıştır ve genellikle davayı açan tarafın daha ağır kusur aranmaksızın boşanma kararı verilmesini sağlar.

Zina (Madde 161)

Zina, eşlerden birinin sadakatsizlik yapmasıdır ve boşanma talebinin en güçlü gerekçelerinden biridir. Türk Medeni Kanunu’na göre, zina gerekçesiyle boşanma davası açılabilmesi için bu durumun öğrenilmesinden itibaren altı ay içinde dava açılması gerekmektedir. Bunun dışında zina tarihinden itibaren beş yıl geçmişse, boşanma talep hakkı sona erer. Zina durumu, sadakatsizliğe dair somut delillerle ispatlanmalıdır. Mesajlar, fotoğraflar veya tanık ifadeleri gibi deliller mahkemede sunularak, davalının zina yaptığı kanıtlanabilir. Zina, boşanma davalarında maddi ve manevi tazminat taleplerinin de gündeme gelmesine neden olur.

Hayata Kast, Pek Kötü veya Onur Kırıcı Davranış (Madde 162)

Bir eşin diğer eşin hayatına kast etmesi veya ona fiziksel ya da psikolojik kötü muamelede bulunması boşanma gerekçesi olarak kabul edilir. Bu tür durumlarda davacının, hayata kast veya kötü muamele fiilini öğrendiği tarihten itibaren altı ay içinde dava açması gerekmektedir. Onur kırıcı davranışlar ise hakaret, aşağılayıcı sözler veya manevi şiddet şeklinde olabilir ve davacının kişilik haklarına zarar verirse boşanma sebebi olarak kabul edilir.

Suç İşleme ve Haysiyetsiz Hayat Sürme (Madde 163)

Eşlerden birinin, aile birliğini zedeleyecek şekilde onur kırıcı bir suç işlemesi veya toplum tarafından kabul görmeyen bir yaşam sürmesi durumunda diğer eş boşanma talep edebilir. Bu suçlar genellikle hırsızlık, dolandırıcılık veya ağır suçlar gibi kişilik haklarını ihlal eden ve ailenin onurunu zedeleyen davranışları içerir. Davacının bu durumu öğrenmesinden itibaren altı ay içinde mahkemeye başvurması gerekir.

Terk (Madde 164)

Terk, eşlerden birinin ortak konutu terk etmesi ve geri dönmemesi durumudur. Bu durumda davacı, terk olayının başlamasından altı ay sonra dava açabilir. Ancak terk eden eşe, dönmesi için ihtar gönderilmelidir ve ihtardan sonra iki ay geçmesine rağmen geri dönmemişse boşanma davası açılabilir. Mahkeme, terkin geçerli bir boşanma sebebi olup olmadığını değerlendirirken ihtarın doğru şekilde yapılıp yapılmadığını da dikkate alır.

Akıl Hastalığı (Madde 165)

Eşlerden birinin akıl hastalığı nedeniyle evlilik birliğini sürdüremez hale gelmesi durumunda boşanma davası açılabilir. Bu tür bir davada, akıl hastalığının kalıcı olduğuna dair uzman raporları sunulmalıdır. Akıl hastalığı, eşin davranışlarını ve evlilik birliğini etkileyecek düzeyde olmalı ve tedavi edilemez durumda olmalıdır.

3. Genel Boşanma Sebepleri

Genel boşanma sebepleri, evlilik birliğinin sürdürülmesinin taraflardan biri için çekilmez hale gelmesi durumlarında öne sürülen gerekçelerdir. Mahkemeler, bu sebeplerin varlığı halinde, tarafların beyanlarını dikkate alarak boşanma kararı verebilir.

Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması (Madde 166/1-2)

Evlilik birliğinin, tarafların ortak yaşamını sürdüremeyecekleri şekilde sarsılması, boşanma talebinde bulunan eş için geçerli bir boşanma sebebidir. Örneğin, sürekli tartışmalar, taraflardan birinin diğerini ilgisizlikle suçlaması veya aile içi şiddet gibi durumlar bu kapsamda değerlendirilebilir. Mahkeme, bu sebeple açılan davalarda evlilik birliğinin yeniden kurulmasının mümkün olup olmadığını değerlendirir ve davalı eşin rızası yoksa, boşanma için ağır kusur arar.

Anlaşmalı Boşanma (Madde 166/3)

Evlilik en az bir yıl sürdüğünde, taraflar anlaşarak boşanma talebinde bulunabilir. Anlaşmalı boşanma davalarında, taraflar nafaka, velayet ve mal paylaşımı gibi konularda uzlaşır ve mahkemeye bir protokol sunar. Mahkeme, tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarını onaylayarak, süreci hızlı bir şekilde sonuçlandırabilir. Bu tür boşanmalar, çekişmeli davalara kıyasla daha hızlı sonuçlanır ve taraflar arasında daha az çatışma yaşanır.

Evlilik Birliğinin Sürdürülmesinde Taraflardan Birinin Haklı Nedeni (Madde 166/4)

Evlilik birliğinin, taraflardan biri için çekilmez hale gelmesi, boşanma için haklı bir neden olarak kabul edilir. Bu durumda, mahkeme evlilik birliğinin, taraflardan biri için tahammül edilemez olduğunu değerlendirir. Eşlerden birinin maddi veya manevi olarak zorlanması, bu durumun gerekçeleri arasında sayılabilir. Bu kapsamda mahkeme, evlilik birliğini sürdürmenin taraflardan biri için büyük bir yük olduğunu kanıtlayan olayları dikkate alır.

4. Boşanma Sebeplerine Göre Dava Süreci

Her boşanma sebebi, kendine özgü bir dava süreci gerektirir. Örneğin, zina sebebiyle boşanma davalarında, davacının sadakatsizliği kanıtlaması için sunacağı delillerin güçlü ve geçerli olması gerekir. Terke dayalı davalarda ise, ihtarın doğru şekilde yapılması zorunludur ve ihtardan sonra iki ay beklenmelidir. Boşanma davalarında maddi ve manevi tazminat talepleri de boşanma sebebine göre değişiklik gösterir ve mahkeme tarafından tarafların kusur durumları dikkate alınarak değerlendirilir. Süreç boyunca tarafların sundukları deliller ve tanık ifadeleri, mahkemenin kararını etkileyen önemli faktörler arasında yer alır.

5. Boşanma Davasında Deliller ve İspat Yükü

Boşanma davalarında, tarafların boşanma sebebine dair sundukları deliller, mahkemenin kararını doğrudan etkiler. Mahkeme, davacının sunduğu delillerin geçerliliğini ve doğruluğunu inceler. İspat yükü, iddia eden tarafa aittir. Örneğin, zina durumunda davacının mesajlar, tanık ifadeleri veya fotoğraflarla sadakatsizliği ispat etmesi beklenir. Boşanma sebeplerine göre tanıkların ifadesi, maddi belgeler veya uzman raporları gibi deliller sunulabilir. Mahkeme, sunulan delilleri değerlendirerek boşanma talebinin haklı olup olmadığına karar verir.

“Türk Medeni Kanunu’na göre boşanma sebepleri hakkında daha fazla bilgi almak ve sürecinizi güvenle yürütmek için Avukat Taha Görkem Uçungan ile buradan iletişime geçin. Profesyonel destek için şimdi danışmanlık randevusu alın ve haklarınızı en iyi şekilde savunun.”